Adalet Bakanı Tunç: “Reform belgelerimiz çerçevesinde şu ana kadar yargı ve insan hakları alanında önemli ilerlemeler kaydettik.”
Ankara’da düzenlenen ‘İnsan Hakları Kurumları Değerleme Toplantısı’nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde yer alan 256 faaliyetten 181’ini, İnsan Hakları alanında da yapmayı öngördükleri 393 faaliyetin 260’ını hayata geçirdiklerini belirtti. Hareket planı. “Reform belgelerimiz çerçevesinde şu ana kadar yargı ve insan hakları alanında önemli ilerlemeler kaydettik” dedi.
‘İnsan Hakları Kurumları Değerleme Toplantısı’ Ankara’da Hakim Evi’nde gerçekleştirildi. Programa Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Yusuf Beyazıt ile çok sayıda insan hakları derneği başkanı ve milletvekilleri katıldı. 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat’ta milletin insan hakları ihlallerine maruz kaldığını ve bu ihlallerin 2000’li yılların başına kadar devam ettiğini belirten Bakan Tunç, 21 yıl önce başlayan insan odaklı yönetim anlayışıyla Türkiye’nin zor durumda olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği. yeni bir dönemin kapılarını araladığını belirtti. Bu dönemde sivilleşme, demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü alanında sessiz devrimci adımların atıldığını vurgulayan Tunç, vesayet zihniyetini ortadan kaldırma çabasının başarılı olduğunu, muhtıracıların, darbecilerin ve milli irade düşmanlarının ise başarıya ulaşmadığını sözlerine ekledi. bir fırsat verildi.
“2010 Anayasa değişikliğiyle bilgi edinme hakkını anayasal güvence altına aldık”
Bakan Tunç, 2002 yılından bu yana temel insan hak ve özgürlüklerinin yaygınlaştırılması ve demokrasinin yüksek standartlarının yaygınlaştırılması amacıyla birçok hedefin hayata geçirildiğini belirterek, şöyle konuştu: “Anayasa’nın 90. maddesinde yaptığımız değişiklikle, temel hak ve özgürlüklere ilişkin anlaşmalar yürürlüğe girdi. usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş olup, kanunlarda aynı konuda farklı hükümler yer almaktadır.” Kaza halinde uluslararası anlaşma hükümlerinin esas alınacağını düzenledik. 2003 yılında 4982 sayılı Kanunla yürürlüğe giren bilgi edinme hakkını, 2010 Anayasa değişikliğiyle anayasal güvence altına aldık. 2010 Anayasa değişikliğiyle ‘özel hayatın gizliliği ve özel hayatın korunması hakkı’ kapsamında en temel insan haklarından biri olan bireysel verileri anayasal güvence altına aldık. “Vatandaşlarımızın insan hakları ihlallerinde AİHM’ye başvurmadan önce haklarını kendi ülkelerinde aramalarına olanak sağlayan bireysel başvuru olanağını devreye aldık” dedi.
Tunç, Anayasa’da yapılan değişikliklerle kadın haklarından çocuk haklarına kadar temel hak ve özgürlükleri güçlendiren ve genişleten reformları milletin onayıyla hayata geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırılmasından Milli Güvenlik Kurulu’nun sivilleştirilmesine, askeri yargının kaldırılmasından Anayasa’da sıkıyönetim ilanına izin veren unsurun kaldırılmasına kadar önemli reformlar yaptık. Anayasanın darbecilerin yargılanmasını engelleyen geçici 15. maddesinin kaldırılması Anayasamızda hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendiren Hakimler ve Savcılar Kurulu “Milletimizin onayıyla düzenlemeleri hayata geçirdik” Bu da Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiriyor.”
Bakan Tunç, lekelenmeme hakkı, işkenceye sıfır tolerans, düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında uzun tutukluluk sürelerinin sınırlandırılması gibi birçok demokratikleşme adımı attıklarını belirtti. Tunç şöyle devam etti:
“Reform irademizi her zaman koruduğumuzu açıkça söyleyebilirim. Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planlarındaki hedeflerimizin yanı sıra insan hakları alanındaki başarılarımızı önümüzdeki dönemde de koruyacağız. Hazırladığımız ve yakın zamanda TBMM’mize sunulan Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planları’nda da vurgulanan insan odaklı, adalete dayalı yönetim anlayışı doğrultusunda çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. İnsan hakları sorunlarının tespitinde ve analizinde ortak akıl.Daha aktif bir insan hakları sisteminin ancak sistemin tüm kesimlerinin uyumlu çalışmasıyla mümkün olacağını biliyoruz.Elbette, İnsan hakları alanındaki sorunlar toplumun her kesimini doğrudan ilgilendiriyor. Adalet Bakanlığı’nın veya başka bir kurumun bu konuları tek başına geliştirmesi mümkün değildir, insan hakları alanında genel bir politika oluşturmanın yanı sıra kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonun da sağlanması gerekmektedir. . Bu tür toplantıları bu nedenle önemsiyoruz. “Bundan sonra bu toplantıyı altı ayda bir düzenli olarak yapmayı planlıyoruz.”
Türkiye’nin her alanda olduğu gibi hukuk ve insan hakları alanında da son 21 yılda büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığını söyleyen Tunç, şu ifadelere yer verdi:
“Bu kapsamda güvenilir ve erişilebilir bir adalet sistemi vizyonuyla hazırladığımız Yargı Reformu Strateji Belgesi 30 Mayıs 2019 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklandı. Bugüne kadar pek çok faaliyeti hayata geçirdik. belgede hem mevzuatta yaptığımız değişikliklerle hem de uygulamada attığımız adımlarla bu belge kapsamında “Yapılmasını öngördüğümüz 256 faaliyetin 181’ini hayata geçirdik. Gerçekleşme oranımız yüzde 70,7’dir.”
“İnsan Hakları Eylem Planı kapsamındaki 393 faaliyetin 260’ını hayata geçirdik”
Bakan Tunç, İnsan Hakları Eylem Planı’na ilişkin ise, “Hukukun üstünlüğünü güçlendirmek, hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmek, adaletin etkin ve hızlı işlemesini sağlamak.
Sistemin kurulumu için öngörülen faaliyetlerin önemli bir kısmını hayata geçirdik. İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında yapılmasını öngördüğümüz 393 faaliyetin bugüne kadar 260’ını hayata geçirdik. Gerçekleşme oranımız yüzde 66,2. Reform belgelerimiz çerçevesinde yargı ve insan hakları alanında önemli ilerlemeler kaydettik. Reform ihtiyacı toplumsal taleplere dayalı sürekli bir süreçtir. “Sistemin ideal işleyişi için bu taleplerin ve reformların karşılanması, zaman içinde kademeli ve dinamik bir yaklaşım gerektirir” dedi.
Önceki eylem planının sonuçlarını, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların Türkiye’ye ilişkin karar, görüş, rapor ve tavsiyelerini, diğer ülkelerin eylem planlarını ve insan hakları alanına ilişkin diğer politika belgelerini incelediklerini ifade eden Dr. Tunç, “19-20 Ekim 24/06/2019 tarihinde Ankara’da yargı mensuplarının katılımıyla kapsamlı bir çalıştay gerçekleştirdik. Son olarak geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu ile her iki belgenin hazırlanma sürecini ele aldık. Önümüzdeki dönemde de her iki belgenin hazırlanma sürecini Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın yanı sıra barolar, sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşlarıyla da görüşeceğiz. Görüşmelere devam edeceğiz, “dedi.
Bakan Tunç’un açıklamalarının ardından program basına kapalı olarak devam etti. – ANKARA